Türkiye'de Karikatür

Bakec

New member
Türkiye'de Karikatür
1. Türkiye'de Karikatürde Analog Dönem
Türkiye‟de karikatürde analog dönem, ilk örneklerin verilmeye başlandığı Cumhuriyet öncesi dönemden 1980‟lere kadar uzanan geniş bir tarihsel aralık olarak kabul edilebilir. 1980‟ler sonrası bilgisayar teknolojisinin kendini göstermeye başlaması ile birlikte dijital döneme geçilmiştir. Türkiye‟nin karikatür tarihinde ilk basılı örnek Teodor Kasap‟ın 1870‟te yayımladığı Diyojen mizah dergisidir. Karikatürde gerçek anlamda Batı anlayışına uygun eserler veren ilk dergi ise Cem‟dir. Cem, aynı zamanda karikatüristin ismidir ve güçlü yergileriyle dönemini korkusuzca eleştirebilen bir dava adamı olarak öne çıkmaktadır. Cem, Cumhuriyet döneminde de eserler vermiştir. (Balcıoğlu, 1998, 10-12). Cumhuriyet döneminde Ramiz-Cemal Nadir ikilisi öne çıkmaktadır. Ramiz, imparatorluğun son yıllarında yetişen bir karikatüristtir. Cemal Nadir ise köy okullarında resim öğretmenliği yaparken, Türk karikatüründe bir yenilik olarak Akşam gazetesinde günlük karikatürler çizmeye başlamıştır. 1940‟lı yıllara gelindiğinde Türk karikatürü ilerleme göstermeye başlamış, Selma Emoğlu, Mim (Mustafa) Uykusuz, Ali Ulvi, Semih Balcıoğlu, Turhan Selçuk gibi isimler dönemim mizah dergilerinde çizmeye başlamışlardır. Türk karikatüründe 1950‟li yıllar “50 Kuşağı” olarak anılır. 50 Kuşağı ile birlikte karikatüre yenilikler getirilmiş, Türk karikatürü demokrasi aşamasında güçlenmiş, özgür ve etkin bir anlatım dili olarak kendine yer bulmuştur. Ferruh Doğan, Suat Yalaz, Yalçın Çetin, Nehar Tüblek, Tonguç Yaşar, Bedri Koraman, Oğuz Aral gibi güçlü isimler 50 Kuşağı içerisinde yer almışlardır. Türk karikatürü 1960'tan sonra bir duraklama dönemine girmiştir. Sanatçıların anlatım açısından yenilikler getirmeyişinin yanı sıra okuyucu ve izleyici de karikatüre daha az ilgi göstermeye başlamıştır. Gazete ve dergiler yalnız yurtdışından alınan karikatürleri ve adını duyurmuş Türk sanatçılarının yapıtlarını yayımlamış, genç sanatçıların çalışmalarına fazla şans tanınmamıştır. (Karikatür, [07.10.2014]) Duraklamaya neden olan etkenlerden biri karikatürün giderek soyut bir grafik sanat düzeyine gelmesi, anlatımını karmaşık simgeler ve çizim teknikleriyle iletir olmasıdır. Karikatür çizgiyle gülmece yapma sanatıdır düşüncesi yerini, karikatür güldürmez düşündürür düşüncesine bırakmış, gülmecesi sınırlı bu yaklaşım da geniş izleyici kitlesi tarafından benimsenmemiştir. Konu ya da anlatım yolu bulamayan karikatürcüler güncel olayları resimlemekten ileri geçemeyen yapıtlar üretir olmuşlardır. Bu dönemin sonlarında, 1969‟da Semih Balcıoğlu, Turhan Selçuk ve Ferit Öngören Karikatürcüler Derneği‟ni kurmuşlardır. 1970'lerin başında karikatür kendini yenileme sürecine girmiştir. Bu dönemde karikatür büyük yaygınlık kazanarak pek çok kişi, özellikle de gençler için bir anlatım, bir dışavurum aracı olmuştur. 1975'te de İstanbul'da, Tepebaşı'nda Türkiye'nin ilk Karikatür Müzesi kurulmuştur
2. Türkiye'de Karikatürde Dijital Dönem
Türkiye‟de karikatürde dijitalleĢmeyi doğru kavramak için dijitalleşmenin sanat çevreleri üzerindeki etkisinden bahsetmek gerekir. Bu anlamda dijital sanatın kısaca tarihsel gelişimi değerlendirilebilir. Türkiye‟de dijital sanat ile fotoğraf ve grafik disiplininden gelen sanatçıların ağırlıklı olarak ilgilendiği söylenebilir. Bununla birlikte müzik, sinema, heykel, resim gibi alanlarda üretim yapan bazı sanatçıların da dijital sanat ürünlerine rastlamak mümkündür. Dijital sanat eser üreten sanatçıların sayısı giderek artmakla birlikte dijital sanatın galerilerde yer bulması ve sanatseverlerle buluşması, geleneksel sanatlar kadar yaygın ve yeterli değildir. Çizgen‟e göre, ülkemizdeki sanat çevresini ilk kez dijital sanat ile buluşturan Özcan Onur olmuştur. Özcan Onur Güzel Sanatlar Akademisi‟nden 1960‟lı yıllarda mezun olduktan sonra resim ve heykel çalışmalarını sürdürürken Paris‟te PC ortamında grafik programları geliştiren bir ekibe dahil olmuştur (Çizgen, 2007, 68). Özcan Onur, o günlerde ürettiği çalışmaları İstanbul‟da ve Paris‟te 1986 yıllında “Elektropentur” isimli sergisinde izleyicisine sunmuştur. Dijital sanat alanında dikkat çeken ilk isimlerden biri de 1984 yılından beri sanatsal ve eğitsel çalışmalar yapan Hamdi Telli, son çalışmalarında nesnelerin gözle görülen biçimlerinden yola cıkmış, bilgisayar grafiklerinden ve fotoğraflardan yararlanmıştır. 2000‟li yıllardan sonra Türkiye‟de dijital sanatın gelişmesi ve yayılması için vakıf ve grupların kurulduğu görülmektedir. Diğer disiplinlerin ışığında dijital sanat alanında yeni kalıplar üretmeyi hedefleyen NOMAD, 2002 yılında bağımsız bir oluşum olarak kurulmuş, 2006 yılında bu alandaki ilk dernek olmuştur. Çekirdek yapısını tasarımcılar, mühendisler, mimarlar, küratörler ve yazarlar oluşturan NOMAD, sanatçılar arasında işbirliği sağlamayı hedefleyen teknik ve teorik bir altyapı üzerine kurulmuştur. NOMAD‟ın ana ekibi Başak ġenova, Emre Erkal ve Erhan Muratoğlu'ndan oluşmaktadır. 2003 yılında gerçekleştirdikleri “ctrl_alt_del”, Türkiye‟deki ilk işitsel sanat (sound art) festivali olma özelliğini taşımaktadır. Türkiye‟de de giderek gelişmeye ve yayılmaya başlayan dijital sanatın göstergesi olarak “Dijital Sanat ve Kültür Vakfı” kurulmuştur. Bu vakfın amacı, dijital teknolojilere dayalı, bireysel ve toplumsal yaşam kültürünü ve bu kültürün her türlü sanatsal yansımalarını Türkiye`de geliştirmek ve bu yolla Türkiye`nin AB ve gelişmiş dünyada yerini almasına hizmet etmektir. (Sağlamtimur, 220-221) Türkiye‟de dijital sanat alanında güncel çalışmalara, eserlere ve sanatçılara ulaşmak mümkündür. Türkiye Avrupa ülkeleri arasında genç, dinamik nüfusu ile dikkat çekmektedir. Dijital sanatın özellikle genç bireyler arasında kabul görmesi, yaygınlaşması, bu çerçevede akademik çalışmaların arttırılması ve desteklenmesi gerekmektedir. Türkiye‟de dijital ortamda sanatın yurtdışındaki gibi etkin temsil edildiği söylenememekle birlikte, özellikle geleneksel üretim yapan ya da geleneksel sanat eğitiminden yetişen bireylerin, dijital sanata yaklaşımlarındaki önyargı, dijital sanatın Türkiye‟deki ilerlemesi yolunda en önemli engel olarak görülebilir. Ayrıca, dijital sanatın disiplinler arası bir yapıyı benimsemesi ve farklı disiplinlerin bir arada çalışarak üretim yapabildiği bir alan olması nedeniyle takım çalışmasını başarıyla sürdürebilecek ekiplerin oluşması dijital sanatın gelişimi için gereklidir. Günümüzde dijitalleşme sürecinden etkilenen sanat dallarından biri de karikatürdür. Dijitalleşmesi bilgisayar kullanımının olmadığı ya da bilgisayarın ve dijital ortamın yaygın kullanılmadığı yıllar olarak kabul edilebilir. Özellikle Cumhuriyet dönemi karikatüristlerini göz önünde bulundurduğumuzda, bütün karikatür çalışmalarının el emeğiyle yapıldığını, çini mürekkepleriyle hazırlandığını, renk kullanılmadığını ya da kullanıldığında kuru kalem, pastel boya veya guaj boyayla çalışmaların renklendirildiğini görmekteyiz. Renksiz çalışmaların, özellikle Cumhuriyet döneminde daha çok tercih edildiğini görmekteyiz. 2000‟li yıllara baktığımızda, karikatür çiziminde devrim niteliğinde değişiklikler göze çarpmaktadır. Dijitalleşmenin hayatımıza girmesiyle birlikte, karikatüristler ya elle çizdiklerini tarayıcılarla bilgisayar ortamına aktarmaya başlamışlar ya da tabletler aracılığıyla çizimlerini doğrudan bilgisayar ortamında gerçekleştirme yolunu seçmişlerdir. Photoshop, illustrator gibi çizim programlarından sıkça faydalanmışlar, özellikle kusursuza yakın renklendirme için dijital renklendirmeyi seçmişlerdir. Bilgisayarlar aracılığıyla, klasik çizimde yaptıkları hataları da düzeltme imkanı bulmuşlardır. Ayrıca, animasyonun yaygınlaşmasıyla birlikte, çizdikleri karakterleri 2d ya da 3d ortamında modelleyip, çizimlerine hareket katabilmişlerdir. Dijitalleşen dünyada, mizah ve karikatür, içeriksel ve şekilsel değişikliklere uğramıştır. 2000‟li yılların siyasi ve toplumsal olayları, teknoloji ve bilişimdeki gelişmeler, bilginin kolay ulaşılırlığı, insanların mizah anlayışını değiştirmiş ve bütün bunlar mizahın, karikatürün içeriksel olarak değişmesine sebep olmuştur. ġeklen değişimi irdeleyecek olursak, dijitalleşmeyle birlikte sosyal medya ve e-dergi dönemi başlamıştır.
 
Üst